Siyonazi işgalci güç İsrail’in Gazze Şeridi’nde yaşayan 2,3 milyon Filistinliye yönelik başlattığı vahşi hava ve kara saldırıları altıncı ayını geride bıraktı. Bu süreçte yüzlerce toplu katliam ve savaş suçu işleyen işgalci güç, 33 binden fazla sivili katlederken Gazze’yi yerle bir etti. İlk dönemde İsrail’e karşı sessiz, hatta destekler bir tutum takınan çok sayıda uluslararası güç, süreç içinde İsrail’in işlediği savaş suçlarından dolayı tavır değiştirerek İsrail’e karşı baskı kurmaya başladı. Buna rağmen katliam ve yıkım durmadı.
Saldırıların altıncı ayını tamamlaması üzerine konuya dair bir açıklama yapan Birleşmiş Milletler (BM) İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (OCHA) İnsani İşlerden Sorumlu Genel Sekreter Yardımcısı Martin Griffiths, İsrail-Hamas savaşının 6’ncı ayına girdiğini belirterek, “Benim ve diğer pek çok kişinin defalarca söylediği gibi, bu savaşın sona ermesi çok gecikti” dedi. Griffiths, bu savaşın insanlığa yapılan bir ihanet olduğunu belirterek, “Hiç kimsenin güvende olmadığı ve gidecek güvenli bir yerin bulunmadığı Gazze’de daha fazla tırmanma ihtimaliyle karşı karşıyayız. Zaten kırılgan olan yardım operasyonu bombardımanlar, güvensizlik ve erişimin engellenmesi nedeniyle baltalanmaya devam ediyor. Bugün, kalbim öldürülen, yaralanan ya da rehin alınanların aileleriyle ve sevdiklerinin durumunu bilmemenin acısını yaşayanlarla birlikte. Altı aylık savaşın bir anma ve yas anı olması yeterli değildir; aynı zamanda insanlığa yapılan bu ihanetin hesabının sorulması için kolektif bir kararlılığı da teşvik etmelidir” ifadelerini kullandı.
İsrail ordusunun işlediği savaş suçları her gün biraz daha artarken altı aylık süreç içerisinde dünyanın en üst düzey adalet ve güvenlik kurumlarından Gazze’deki katliamların durdurulması yönünde kararlar çıktı. Uluslararası Adalet Divanı (UAD), 26 Ocak’ta Gazze’de soykırım suçlarının önlenmesi başta olmak üzere bir takım ihtiyati tedbir kararlar aldı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) ise 25 Mart’ta gerçekleştirdiği olağanüstü toplantısında İsrail’e tam destek sağlayan ABD’nin bile veto kullanmadığı bir oylamayla Gazze’de ateşkes çağrısı içeren karar tasarısını kabul etti. Buna karşılık İsrail, bu iki üst uluslararası kurumun çağrılarını göz ardı ederek Gazze’deki sivil alanlara, sağlık çalışanlarına ve insani yardım gönüllülerine yönelik saldırılarını sürdürdü.
İsrail’in altı aydır ara vermediği saldırılarında en az 14 bini çocuk 33 bin 200 sivili öldürürken 75 bin 815 kişiyi yaraladı. Toplam ölü ve yaralı sayısının 110 bini bulduğu Gazze’de, İsrail’in saldırıları yüzünden nüfusun yüzde 70’ine denk gelen 1.7 milyon kişi evsiz kaldı.
İsrail’in vahşi bombardımanlarında Gazze’deki binaların yüzde 60’tan fazlası yıkıldı ya da kullanılamaz hale geldi. Altı aydır süren İsrail saldırılarında Gazze’deki okul binalarının yüzde 90’ı yıkılırken, 69 hastane ve sağlık merkezinin yalnızca 10’unda kısmen hizmet verilebiliyor. İbadet alanların da İsrail vahşetinden nasibi aldığı altı aylık süreçte 227 cami ve üç kilise, İsrail saldırıları sonucu yıkıldı.
İsrail’in vahşi saldırılarının en ağır bedelini çocuklar ödedi. Altı aylık süreçte saldırılar yüzünden eğitimin tamamen durduğu Gazze’de hastanelerde tedavi gören 34 çocuk açlıktan yaşamını yitirdi. Filistinli 1.1 milyon sivil “felaket boyutunda” gıda güvensizliğiyle, Gazze’nin kuzeyinde ise 2 yaş altı çocukların yüzde 31’i akut yetersiz beslenmeyle karşı karşıya.