Hava kirliliğinin, insan sağlığı üzerindeki etkilerini inceleyen araştırmacılar şaşırtıcı bir sonuç daha elde ettiler. Daha önce de araştırmalara konu olan hava kirliliği ve ruh sağlığı ilişkisi, yeni bulgularla birlikte kuvvetlendi.
Pekin Üniversitesi, Oxford Üniversitesi ve Imperial College London’dan bilim insanları, Birleşik Krallık Biobank’ta yer alan 389 binden fazla Britanyalı hakkındaki verileri kullandılar. Araştırmacılar, insanların İnitrojen dioksit (NO2) ve nitrik oksit (NO) dahil olmak üzere çeşitli hava kirliliği türlerine yıllık maruziyetlerini hesapladılar.
On yılı aşkın bir süredir toplam 13.131 hastaya depresyon ve 15.835 hastaya anksiyete teşhisi kondu.
Evlerinin çevresinde en yüksek kirlilik seviyesine sahip insanlara, en düşük seviyelerin çevrelediği bölgelere göre depresyon teşhisi konma olasılığı yüzde 16 daha fazlaydı. Ayrıca kaygı geliştirme olasılıkları da yüzde 11 daha fazla çıktı.
Araştırmacılar, elde ettikleri sonuçlar üzerine, “Birden fazla hava kirleticisine ortak maruz kalmanın azaltılması, depresyon ve anksiyetenin hastalık yükünü hafifletebilir” diyerek kirliliğin ruh sağlığını iyileştirmek için azaltılması gerektiğini ileri sürdüler. Ve şu uyarıda bulundular: “Birleşik Krallık hava kalitesi standartlarındaki yıllık değerlerde hem depresyon hem de anksiyete için artan risk gözlemlendi. Dolayısıyla, bulgular, hava kirliliği kontrolü için daha katı standartların veya düzenlemelerin gerekli olduğunu gösteriyor.”
Çalışma gözlemsel olduğu için kirlilik seviyeleri ile akıl hastalıkları arasında nedensel bir etki olduğunu kanıtlayamaz. Ancak araştırmacılar, kirliliğe maruz kalmanın, potansiyel olarak iltihaplanmayı artırarak merkezi sinir sistemini etkileyebileceğini öne sürdüler.
Çalışmada yer almayan Leicester Üniversitesi’nde çevresel epidemiyoloji profesörü Anna Hansell şunları söyledi: “Bu çalışma, hava kirliliğinin beyin üzerindeki potansiyel etkileri hakkında daha fazla kanıt sağlıyor. Hava Kirliliğinin Tıbbi Etkileri Komitesi, 2022’de hava kirliliği ile bilişsel gerileme ve bunama arasındaki ilişkinin kanıtlarını bildirdi. Rapor, bağlantının muhtemelen nedensel olduğu sonucuna vardı. Ancak, hava kirliliği ve ruh sağlığı konusunda bugüne kadar yapılmış çok az çalışma var.”
