İşkodra’nın karakteristik özelliklerini taşıyan tarihi bir yapının içinde bulunan Tarih Müzesi, şehirde eşsiz yere sahip.
Bugünkü haline 1949’da kavuşan İşkodra Tarih Müzesi, farklı tarihi dönemlere ait objelere ev sahipliği yapıyor.
Son yıllarda kültürel faaliyetlerin gerçekleştiği bir yer olarak da hizmet veren müze, “kütüphane”, “etnografya” ve “arkeoloji” olmak üzere 3 bölümden oluşuyor.
Müzenin özel bir bölümünde ise İşkodralı aileler tarafından kullanılan orijinal el işlemeli eserler de korunuyor.
İşkodra Tarih Müzesi’nde, farklı tarihi dönemlere ait arkeolojik nesneler, geleneksel giysiler, silahlar, İşkodralı ailelerin kullandığı bakır kaplar, ahşap mobilyalar, taştan yapılmış eserler, müzik aletleri, kitaplar, fotoğraflar, günlük yaşamda kullanılan araç-gereçler, zanaatkarların kullandığı iş aletleri sergileniyor.
İşkodra Tarihi Müzesi’nin “etnografya” bölümünde, Arnavutluk’un kuzeyindeki bazı bölgelerde kadınların giydiği karakteristik giysi olan “cubleta” (xhubleta) yer alıyor.
Cubleta, Kasım 2022’de Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Örgütünün (UNESCO) Somut Olmayan Kültürel Miras listesine kabul edildi.
Müzenin bulunduğu iki katlı tarihi yapı da Tarih Müzesinin farklı bir özelliği olarak öne çıkıyor.
18. yüzyılda Osmanlı döneminde inşa edilen yapının iç kısmını ziyaret edenler, İşkodra bölgesindeki yaşam biçimiyle tanışma fırsatı buluyor.
Yapı içerisinde bulunan odalar orijinal haliyle muhafaza edilirken farklı özellikle öne çıkan “bekleme odası”nda ise farklı objeler sergileniyor. AA