10 ilde ağır yıkıma yol açan depremler sonrasında depremzedelerin güvenlik kaygısı sürüyor. Depremzede yurttaşlar yağma ve gasp gibi çeşitli sorunlardan şikâyetçi. Uzmanlar yaşananları gazetemize değerlendirdi.
Olağanüstü hal ilanı sonrası vakit kaybetmeden bölgeye OHAL valisi atanması gerektiğini söyleyen emekli Tümgeneral Ahmet Yavuz, İstanbul’da bulunan 3. Kolordu’nun da OHAL valisinin emrine verilebileceğini belirtti. Koordinasyonla beraber sevk ve idarede de askeri birliklerin etkin görev alması gerektiğine dikkat çeken Yavuz, şu öneri ve uyarılarda bulundu: “Halkın can ve mal güvenliğinin sağlanması yanında bir kısım sahra hizmetinin düzenlenmesine katkı sağlanabilir. Kara Kuvvetleri’nin elinde çok sayıda sahra tuvaleti, banyosu, mutfağı, ekmek fırını, iş makinesi mevcuttur. Özellikle Hatay büyük hassasiyet arz ediyor. Sayın Akşener’in yabancıya mülk satışı yasaklansın önerisi yerindedir. Bölgenin sosyolojik yapısı zaten anlamsız Suriye politikası ile bozulmuştu. Önlem alınmazsa daha büyük sorunlara gebe bir durumla karşı karşıyayız.”
“SINIR GEÇİŞİ ÖNLENMELİ”
Depremin Suriyeli sığınmacılarla demografisi kırılganlaşan bir bölgede gerçekleştiğine dikkat çeken emekli Tuğgeneral Nejat Eslen, “Bu deprem ile Türkiye’nin güvenlik bağışıklık sistemi zayıflamış, riskli duruma gelmiştir” dedi. Depremin aynı zamanda Suriye’de, Türkiye’nin kontrolünde olan bölgeyi de etkilediğine değinen Eslen, “O bölgede İdlib’de radikal terör gruplarının, Suriyeli göçmenlerin ve Türkiye’nin desteklediği ÖSO’nun da bulunduğunu anımsattı. Eslen, “Başta Hatay ve İskenderun olmak üzere bölgede demografik yapının güçlendirilmesi için önlemler şimdiden planlanmalı ve devleti yönetenlerin; yumuşak karna dönüşen deprem bölgesinde mutlak asayişin sağlanması, sınır geçişlerini önlemesi için etkin tedbirler alması gerekmektedir” ifadelerini kullandı.
“BM DESTEK OLMALI”
Deprem bölgesinde gönüllülerden oluşan 35 kişilik bir ekibin koordinasyonunu sağlayan emekli Albay Orkun Özeller, güvenlik önlemlerinin bir an önce artırılması gerektiğini belirtti. Özeller şunları söyledi: “Yaşanan gasp ve yağma olayları bölgedeki Türkler ve Suriyeliler arasındaki uçurumu derinleştirdi. Kadın ve çocuklar tahliye edilmeli. İki halkın da iyiliği için Suriyeliler, Suriye sınırına yakın bir bölgede oluşturulacak çadırkente yerleştirilmeli. BM destek olmalı. Bölgede drone’larla devriye atılarak asayiş takibi yapılmalı. Hukuk dışı şiddet çok daha ağır sonuçlar yaratacaktır. Bölgeye özel ihbar hattı oluşturulmalı. Koordinasyonda TSK’nin gücünü bilen siviller süreci yönetmeli.”
EKİPLER GERİ DÖNÜYOR
Kurtarma çalışmalarını tamamlayan İspanyol ve Yunan ekipleri ülkelerine geri dönüyor. İsrailli bir yardım ekibinin de kendilerine yönelik güvenlik tehdidi nedeniyle çalışmalarını sonlandırıp İsrail’e dönme kararı aldığı belirtildi.