Haber Global ekranlarında yayınlanan Buket Aydın ile Yüz Yüze’nin konuğu AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ oldu. Canlı yayında Aydın’ın sorularını yanıtlayan Dağ, 14 Mayıs ve 28 Mayıs tarihlerindeki genel seçim sonuçlarına ilişkin değerlendirmesinde, “Kılıçdaroğlu’nu Cumhurbaşkanlığına uygun görenler şimdi genel başkanlığa uygun görmüyor” dedi.
Hamza Dağ’ın açıklamaları şöyle:
-Seçim sonuçları bizim için mutluluk verici. Milletimize teşekkür ediyoruz. Meclis ayrı, Cumhurbaşkanlığı ayrı gibi tablo çizenler vardı, muhalefetin kampanya döneminde olduğundan farklı gösterme gibi durumları oldu.
-Kendi açımızdan değerlendirme yapıyoruz, 2018 ile bugünün bir değerlendirmesini yapıyoruz. Bu seçimde Cumhur İttifakı 49,5 aldı, ilk turdu. Bu, 4 puanlık oy Millet İttifakı’nda mı toplanmış, hayır. 2018’den sonra kurulan ve her iki ittifakta da olmayan partilere oylar gitmiş. Biz kendi durumumuzu masaya yatırıyoruz, yerel seçimlere hazırlanıyoruz.
-Deprem bölgesindeki vatandaşlarımız buna güzel bir cevap verdi. İkinci turda Erdoğan’ın önde çıkması bunun en büyük cevabı. Deprem bölgesinde oylarımız daha çok arttı. Bu olanlar 85 milyonu rahatsız ettiği gibi onları da rahatsız etti. Bu söylemlerde bulunanlara sanatçı denilmez, bunlar ünlü. Bir dizide oynamak sizi sanatçı yapmaz, sadece bir ajansın parlattığı kişi olursunuz.
-Deniz Zeyrek diyor ki CHP içinde troller var. Günaydın kardeşim biz bunu 2 yıldır söylüyoruz. Troller, tetikçi gazeteciler var. İşin doğrusuna bakmıyorlar, bir şey bulunca üzerine gidelim diyorlar. FETÖ, PKK yandaşları hesaplar hepsi bir araya gelip linç ediyor. Ben şahsen yaşadım. Masadan kalktığı an Sayın Akşener de yaşadı. İnce yaşadı, Sinan Oğan yaşadı. Şimdi de aynısını bir grup Kılıçdaroğlu’na bir grup da İmamoğlu’na yapıyor.
-Hiçbir zaman burada olmamazlık yapmayacağız. Herkes yankı odasında birbirine bu hitaplar, hatta Twitter’dan yapalım, Twitter bir maç gibi ama maçtan çıktığınızda herkes takımında kalıyor. Orada bir siyasal görüş değiştirmek olabilir ama yüz yüze olduğu gibi olmuyor.
Yasal düzenleme yaptık, dezenformasyonla mücadele konusundaki düzenleme kısmen işimizi gördü. Muhalefetin söylediği gibi burası her zaman her şeyi söyleyeceğimiz bir yer olmamalı o zaman bizim özgürlüğümüz ne olacak.
-Akşener ve Kılıçdaroğlu istediğinizi söyleyeceksiniz dediler ama bize hakaret ettiler diye en çok başvuru yapan siyasetçiler Akşener ve Kılıçdaroğlu. Bu alanda tedbirler almak bizim vazifemizdir.
-Belediye başkanlarımız halktan gelen tepkileri dikkate almak zorunda. Bunlar da karşılıksız kalmamalı. Siyasal bedeli olduğu gibi bunların da bedeli olması lazım. Ben yaptım, yanıma kar kalacak dememeli kimse. Başkanlarımız da gelen tepkileri göz önüne alarak bunu değerlendirecek.
-Cumhurbaşkanımız en başından beri LGBTİ biz olduğumuz sürece bu ülkeye sokmayacağız dedi. Bu konuda gram tavizimiz yok. Yasal olarak yürüyüş yapılacak yerler belli ancak bu alandaki duruşumuz belli. HDP net destekliyor, onu da milletimize şikayet etmek bizim görevimiz. HDP tabanında verilen bu destek kesinlikle yok. HDP’nin tavrı net ancak parti LGBT’yi en çok destekleyen parti. Bu yapı, toplumların emperyal dönüşümlerindeki bu dönemdeki yansımasıdır.
-Bu konuda alınması gereken her önlem, bizim masamızın üzerindedir. Bu platformlardan vatandaşların faydalandığı başka hususlar vardır ama LGBTİ’yi bu topluma sokmamak için her türlü tedbir bizim masamızda. Başkaca oradan izleyen, takip edenler olabilir, teknik olarak engellenmeyecek şekilde çalışmalarımız olacak. Nereye kadar kısıtlayabiliriz ona bakacağız. Sınırsız özgürlük diye bir şey yoktur.
-Her seçime hazırız. 28 Mayıs’ta Cumhurbaşkanımız, otobüs üzerinden yerel seçime hazırlanın dedi. Bu, büyük bir liderlik. O gün, ben genel merkezdeydim, bir arkadaşımızla seçim sonuçları belli olunca bir iki konuda talimatını almamız lazımdı. Bize bile bunu verdi. Büyük bir liderimiz var, kendisi de yorulmuyor. Rehavet yok, zafer sarhoşluğu yok. MYK’da strateji ekibi de belirlendi. Toplantı yapıldı, adım adım ve il il çalışarak bu seçimlere hazırlanacağız. Ankara, İstanbul, İzmir diye bakınca, milletimiz İstanbul’da part time çalışan, İzmir’de şovmen, Ankara’da da işi gücü reklam olan belediye başkanından kurtulacak.
-Bunun muhasebesi yapıldı ki 2023 seçimleri geldi. Ankara, İzmir ve İstanbul belediye başkanları vaatlerinin ne kadarını gerçekleştirdi? Yüzde 5’i geçmiyor. Kılıçdaroğlu’nun verdiği vaatlerin gerçekleşme oranı, bizim verdiklerimiz. Kim gerçekler üzerinden konuşuyor, kim bunları yapıyor mesele bu.
-Kılıçdaroğlu söylüyor ama vatandaş gerçekleştiremeyeceğini biliyor. Belki yaparsınız dedi vatandaş ama hiçbirini yapmadılar, bunları bu seçimlerde daha çok konuşacağız. Vaatlerin ne kadarı gerçeklemiş 11 ilde vatandaşla bunu paylaşacağız. Çok da komik olacak durumlar çıkacak. Çoğu başkan bunların cevabını veremeyecek. Karne önünüze gelecek.
-Yerel seçimlerdeki adaylarımızı ‘yıpranmasın’ diye açıklamıyoruz. Bu bir espri, daha vaktimiz var, ne zaman ne yapacağımızı iyi biliyoruz, tecrübeliyiz. Parti içinde yetişmiş çok kadro var. Ben 2004 seçimlerinde bir ilçede çalıştım ama 2006’dan beri kurumsalda her alanda bulunmuşuz. Dolayısıyla bu partinin kendi kurumsal hafızası da var. Kendi kadroları da bunu yaşamış, ne yapacağımızı iyi biliyoruz. 31 Mart’ta iyi bir netice alacağız.
-İBB ve ABB Başkanları millete yalan söyledi. Özellikle herkesin açıklamasına dikkat etmesi gereken bir gece. Biz yine, o günü Cumhurbaşkanımızın liderliğinde, iletişimi de güçlü ve doğru vatandaşla paylaşarak yönetmeye gayret ettik. 13. Cumhurbaşkanı adına konuşuyoruz, aramızda kalsın kazanıyoruz lafları kabul edilebilir değil.
-Seçimden sonra değişim diyenler, seçimleri sadece Kılıçdaroğlu kaybetmedi. İmamoğlu ile Yavaş da kaybetti. İç Anadolu’da, Karadeniz’de de Erdoğan önde. Birlikte kaybettiniz. Hepiniz kaybettiniz. Cumhurbaşkanımızın bir lafı vardı, Ahmet Kaya’ya bir itibar suikastı yapıldığı zaman, hepiniz oradaydınız diye, siz de hepiniz oradaydınız. Masaya dönmeyecektiniz o zaman geriye. Tarih yazamadınız, tarih olacaksınız.
-Onların grup kurması gibi gündemimiz yok. Anayasa değişikliğinde referanduma gitmesi 360 gitmeden olması için de 400 vekil lazım, bu da muhalif grupların desteğini de gerektiren bir durum. Başörtüsü ve aile konusundaki değişiklik devam ediyor.
-Genel af gibi bir gündemimiz kesinlikle yok.