Avrupa ve Amerika’da ekonomik darboğaz: İşçiler sokakta, işverenler taleplere yetişemiyor

Enerjide büyük oranda Rusya’ya bağımlı olan Avrupalı devletler, Ukrayna-Rusya savaşının devam etmesinden ötürü son yılların en büyük ekonomik harbiyle karşı karşıya.

Almanya’da enflasyon oranının son 50 yılın zirvesine çıkması, İngiltere; İspanya, Belçika, Hollanda ve Fransa’da işçilerin zam taleplerinin karşılanamaması kitlesel grevlere yol açtı.

Hükümetlerin uzun bir aralıktan sonra resesyon gerçeğiyle yüzleşmesi, ekonomik manevraları olabildiğince kısıtlarken, halk; yüksek kira fiyatlarıyla, temel ürünlerde yaşanan fahiş fiyat artışlarıyla, temel sağlık hizmetlerine ulaşabilmenin güçlüğüyle yüzleşti.

ABD’DE 7 BİN HEMŞİRE SOKAKTA

Avrupa’daki bu karamsar tablo, denizin ötesindeki Amerika Birleşik Devletleri’ne de sıçradı.

Enflasyon oranının son 41 yılın en yüksek seviyesini gördüğü ABD’de, New York’taki 7 bin hemşire sokaklara döküldü. Personel yetersizliği ve düşük maaşlardan ötürü şikayet eden hemşireler, ülkenin en kalabalık kentinde iş bırakma eylemine başladı.

Peki Avrupa’da ve Amerika’daki göstergeler ne diyor? Grevler hangi ülkelerde ve ne sebeple çıktı?

İSPANYA

Son üç yıllık periyotta dört kez asgari ücreti güncelleyen İspanya Hükümeti, 2022 yılındaki küresel ekonomik krizden ötürü enflasyonla mücadele etmekte güçlük yaşadı.

Enflasyon oranı yıl içerisinde üç kez çift haneli rakamları görürken, kamu çalışanları sokaklara dökülerek kayda değer miktarda zam yapılmasını talep etti.

Memurlar dışında İspanya’nın havayolu firması Iberia Express’in, Ryanair’in ve Easyjet’in kabin personelleri grevlere katıldı. Madrid’de onlarca sefer aksarken, firmalar ekonomik ablukadan ötürü zarar üstüne zarar yazdı.

Satın alma gücü hesaba katıldığında son yirmi yılın en düşük oranlarına çalıştığını ileri süren işçiler, “Ya zam ya da çatışma” sloganlarıyla hem hükümete hem de işverenlere meydan okudu. İspanyol Hükümeti, havayolu çalışanları ve memurlarla ortak zeminde buluşabilmek için sendika yöneticileriyle bir araya gelerek masada anlaşma yolunu seçti.

İNGİLTERE

Son on yılın en yüksek enflasyon oranını açıklayan İngiltere’de işçiler, geçtiğimiz yılın haziran ayından bu yana sokakta. Toplu taşıma araç şoförlerinin başlattığı eylemlere zaman içinde avukatlar, sağlık çalışanları ve temizlik işçileri de katıldı.

2021’de sağlık çalışanlarına yüzde 1’lik zam teklif eden İngiliz Hükümeti, benzer bir artışı 2022 yılında da uygulamak istedi. Fakat işçiler, minimum yüzde 19’luk zam taleplerinin yerine getirilmesi için Ada’nın özerk bölgelerinde ve Kuzey İrlanda’da ayaklandı.

İngiliz Hükümeti ise, grevlerden ötürü işlerin aksamasını gerekçe göstererek eylemleri kısıtlayıcı türden bir yasa tasarısını Meclis’e sundu. İşçiler, son tasarıyı ‘Antidemokratik’ bulurken bir kez daha sokaklara döküldü.

ALMANYA

Ukrayna-Rusya savaşından ötürü kötü anlamda etkilenen ülkelerin başını çeken Almanya, Temmuz 2021’de havayolu çalışanlarının greve gidişiyle yüzleşti. 

Lufthansa’nın binlerce kabin personeli ve pilotu, Almanya’daki artan hayat pahalılığını ileri sürerek ara zam yapılmasını talep etti. 

İşçiler, Verdi Sendikası’nın çağrısına uyarak greve gidince Lufthansa’nın onlarca seferi aksadı. On binlerce yolcu mağdur olurken, firmanın kaybı 35 milyon Euro seviyelerine sıçradı.

Grevin ve mali kaybın öngörülemez oluşu, Lufthansa’yı çıkmaz sokağa sürüklerken Verdi Sendikası’yla anlaşmak zorunda kaldılar.

FRANSA

Avrupa’da ‘En çok greve gidilen’ ülke olarak da bilinen Fransa, 2023’ü sağlıkçıların iş bırakma eylemiyle açtı. 2022’nin son günlerinde Sağlık Bakanlığı’nın zam teklifini yetersiz bulan sağlık personelleri, greve gideceklerinin ilk işaretlerini vermişti.

“HAKSIZ YERE AZARLANDIK BİLE”

Serbest çalışan pratisyen hekimler, 5 Ocak’ta iş bırakırken Fransa Hükümeti’nin kendilerini görmezden geldiğini şu sözlerle dile getirdi:

“Grevin ilk haftası olmasına rağmen hükümet ne yazık ki bizi dikkate almaya tenezzül etmedi. Aksine, bakanımız tarafından haksız yere azarlandık bile”

Fransa Sağlık Bakanı François Braun ise, Aralık 2022’nin son günlerinde yaptığı bir basın açıklamasıyla, özel kliniklerin kritik bir dönemde kepenk indirdiğini belirterek pratisyenlere ‘itidalli olma’ çağrısında bulundu. Fransa daha önce ‘Sarı Yelekliler’in vandalizmle bağdaştırılan eylemleriyle gündeme gelmişti.

2018 yılında yapılan bir araştırmaya göre, grev kaynaklı bin işçi başına yıllık ortalama çalışılmayan gün sayısı 112 olarak hesap edilen Fransa, bu istatistiğiyle Avrupa’nın zirvesinde yer aldı. (Euronews)

HOLLANDA

Son 47 yılın en yüksek enflasyon oranıyla yüzleşen Hollanda’da Devlet Demiryolu işçileri, geçtiğimiz yıl ağustos ayında greve gitme kararı aldı. Her pazartesi ve perşembe günleri ‘iş bırakma’ eylemi yapan işçiler, onlarca seferin aksamasına neden oldu.

İşçiler, net ücretlerinde 100 euroluk artış ve tek sefere mahsus 600 euroluk ödeme yapılmasını talep etmişti. Demiryolunun sıkça kullanıldığı Hollanda’da hayatın durma noktasına gelmesi, Hükümet’i çaresiz bıraktı. Ancak demiryolu işçilerine yapılan zam, bu kez metal işçilerini cesaretlendirdi.

ABD

Büyük Buhran’ın (1929) başaktörü ABD, 2022 yılındaki küresel ekonomik krizden ötürü yıllar sonra küçülme yaşadı. Ülkedeki enflasyon oranının artması, aynı anda hissedilen resesyon, kaptanlık kamarasındaki Joe Biden’ı ve işverenleri çembere aldı.

Son olarak ABD’nin en kalabalık kenti New York’ta 7 bin hemşire düşük ücretlere çalıştıklarını ve personel eksikliğini gerekçe göstererek sokaklara döküldü. Onlarca hastane iş yapamaz hale gelirken, sağlık çalışanlarının çağrısına iktidardaki Demokrat Parti dahi kayıtsız kalamadı. 

“SALGININ EN KARANLIK GÜNLERİNDE YANIMIZDA OLDULAR”

Demokrat Partili siyasetçilere eşlik eden New York Başsavcısı Letitia James, Twitter’dan yaptığı paylaşımda: “New York hemşireleri, salgının en karanlık günlerinde sevdiklerimiz hastalandığında her zaman yanımızda oldular. Bugün ihtiyaç duydukları ve hak ettikleri güvenli kadroyu talep etmek için onların yanındayız” ifadelerini kullandı.

TÜRKİYE GREV SIRALAMASININ EN ALT BASAMAKLARINDA

Fransa merkezli Euronews’in 2018 yılında yaptığı “Grevler sebebiyle bin işçi başına yıllık ortalama çalışılmayan gün sayısı” adlı çalışma, Avrupa’da büyük yankı uyandırmıştı.

Listenin zirvesinde Fransa 112 günle yer alırken, İsviçre ve Avusturya 1’er günle son sıradaydı. Türkiye ise, 10 günle İngiltere, Finlandiya, Belçika ve Danimarka gibi ülkelerden daha iyimser bir konumdaydı.

1990’lı yıllarda grevlerden ötürü bin işçi başına 644 gün çalışılmayan Türkiye’de, 2018’de 10 güne inilmesi öne çıkan bir başka nokta olarak kayıtlara geçti.

KAYNAK: HABER7

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir