Piyanist, besteci ve söz yazarı Erkin Arslan, müziğin evrensel bir alan olduğuna işaret ederek, “Bizim kökten çıkan çok kuvvetli bir ruhumuz, melodilerimiz var. Bunları dünyaya tanıtabiliriz diye düşünüyorum. Kendimi bu konuda ispatlamak, bu konuda bir şeyler başarmış olarak hayal etmek isterim.” dedi.
Aralarında Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Levent Yüksel, İrem Derici, Özcan Deni ve Emre Altuğ’un bulunduğu birçok sanatçıyla sahnede çalışan, çok sayıda BKM ve Cem Yılmaz filmlerinin müziklerine Jingle House bünyesinde imza atan Arslan, solo kariyerine single çalışmalarıyla devam ediyor.
Son olarak “Kapuska” adlı şarkısını müzikseverlerin beğenisine sunan Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, çocukluktan beri müzikle hep ilgili olduğunu, 19 yaşında piyano çalmaya başladığını söyledi.
Erkin Arslan, eğitim hayatının yanında farklı sahnelerde klavye çaldığını, daha sonra da şarkıcı Sibel Tüzün’ün teklifiyle profesyonel müzik yaşamının başladığını aktardı.
“Popüler ya da trend olan bir şeyi yapmaktan ziyade o an kendim ne hissediyorsan onu yapmayı hep tercih ettim”
Aranjör Sarp Özdemiroğlu ile tanıştıktan sonra farklı projelere imza attığını ve dizi müzikleri yaptığını kaydeden Arslan, “Sonra da Jingle House ile tanıştım. Bu sefer de reklam müziğine başladım. O dönemden 10 sene sonra kendimi hem film hem reklam sektörünün ortasında buldum. Sahnede de devam ettim. Sezen Aksu, Ajda Pekkan, Emre Altuğ ve Ayşegül Aldinç gibi birçok isimle çalıştım. İşlerin yoğunluğundan 2010’da sahneyi bıraktım ve tamamen stüdyo müzisyeni oldum. Çok uzun süredir reklam ve film müziği yapıyorum.” diye konuştu.
Arslan, çevresinin baskısıyla 2018’de ilk single çalışmasını çıkardığını dile getirerek, şu bilgileri verdi:
“İlk single’ım ‘Kadın Dediğin Zor Şey’di. Ben biraz hiciv, ironik, esprili bir şeyle çıkmak istedim. İlginçti tepkiler. Olumlu tepkiler de oldu. Şarkıyı yanlış anlayan hafif negatif eleştiriler de oldu ama çok keyifli bir süreçti. Benim için bir adımdı. O adımı atarken devamını getireceğimi biliyordum. Bende şöyle bir duruş var; popüler ya da trend olan bir şeyi yapmaktan ziyade o an kendim ne hissediyorsam onu yapmayı hep tercih ettim. Şu ana kadar öyle ilerledim.”
Müzikal çalışmalarında tek bir stil, tarza bağlı kalmadığını vurgulayan Arslan, son olarak “Kapuska” eserini dinleyiciyle buluşturduğunu söyledi.
Çok keyifli geçen klip çekiminde Tolga Çevik’in de yer aldığını aktaran Arslan, şöyle devam etti:
“Tolga çok sevdiğim bir dostum. Tolga’ya gittik. Ben şarkıyı dinlettim. Çok güldü. Yönetmen Baki Yavuz, klibi anlatmaya başladı. Dinledi Tolga. S”onra da ‘Anneanneyi de sen oynayacaksın abi’ dedi. Tolga’ya baktık. ‘Çok eğlenceli olur’ dedi, hiç düşünmeden. Ondan sonra da çok güzel prodüksiyon süreci başladı. Keyifli bir klip oldu. Tolga’ya bir kere daha teşekkür edeyim. Şahane bir anı oldu hepimiz için. Pozitif tepkiler alıyoruz. Klibe herkes bayılıyor. Hatta dönem filmi çekmişsiniz diyorlar. Nostaljik bir tadı var klibin. Çocuklar kapuskaya pek sıcak bakmaz. Ben de öyleydim küçükken. Ama kapuska muhteşem bir şeydir bir taraftan. Ben de onu bir müzik olarak ifade etmek istedim enstrümanda. O yüzden herkes kendinden bir parça bulmuş şarkıda.”
“Bizim melodilerimizi dünyaya duyurmak istiyorum”
Erkin Arslan, Cumhuriyet’in yüzüncü yılı için bir şarkı yapmak istediğini söyleyerek, “Şu an için çalışma aşamasındayım. Biter bitmez paylaşacağım. Sözlerini kendim yazdım, müziği bana ait, düzenlemesini de kendi yapıyorum. Orkestra süpervizörlüğü ve şefi olarak için de sevgili Murat Cem Orhan’la sözleştik.” dedi.
Göbeklitepe’ye ithafen hazırladığı enstrümantal “Mesopotamia” eserinin de en çok dinlenen çalışmaları arasında yer aldığına dikkati çeken Erkin Arslan, şunları kaydetti:
“Etnik Türk melodileriyle evrensel müziğin karışımı olarak kendi müziğimi buluyorum. Mesopotamia’yı dinlerse insanlar aslında ne demek istediğimi çok rahat anlayacak. Bizim melodilerimizi aslında dünyaya duyurmak istiyorum. Biz bunu biraz şarkılarla yapmaya çalışıyoruz. Sanırım sözlü şarkılarda bu biraz kısıtlı kalıyor. Yani müzik çok evrensel bir şey ve bizim de kökten çıkan çok kuvvetli bir ruhumuz, melodilerimiz var. Bunları dünyaya tanıtabiliriz diye düşünüyorum. Kendimi bu konuda ispatlamak, bu konuda bir şeyler başarmış olarak hayal etmek isterim.”